Özellikle kadınlarda estetik kaygılar yaratan varis, tedavi edilmediği zaman bileklerde kapanmayan yaralar ve akciğerde pıhtı oluşumu gibi ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor.
Uzmanlar varis tedavisinin yaz aylarında yapılmasının pek uygun olmadığını belirterek, hastalara tedaviye başlamak için mart ve nisan aylarını kaçırmamaları gerektiği konusunda uyarıyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Uncu, çoğunlukla bacaklarda görülen varis hastalığı hakkında bilgi vererek, merak edilen soruları yanıtladı.
Tedavinin tam zamanı
Hastaların bacaklarında ağrı, kasılma, kas krampları, kaşıntı, karıncalanma, dolgunluk, gerginlik ve huzursuzluk gibi şikâyetlerle başvurduğu dile getiren Prof. Dr. Uncu, “Variste özellikle akşamları ve sıcak havalarda artan ağrı ve yorgunluk hissi dikkat çekicidir. Bacaklarda oluşan örümcek ağı gibi çirkin görüntüler ve estetik kaygılar da ihmal edilmeyecek başvuru sebeplerindendir. Çoğunlukla hastalar, yazın hemen öncesinde başvururlar. Çünkü bu kötü görüntüler ile tatile gitmek istemezler. Hâlbuki çok sıcak havalarda varis tedavisi çok arzu edilen bir durum değildir. Kışın şikâyetleri azalan ve çizmeler içinde bacaklarını unutan hastaların tedavilerinin bu sıralarda yapılması uygun olacaktır” diye konuştu.
Sürekli ayakta duranlar risk altında
Varisin uzun süre ayakta sabit duranların ve sürekli olarak oturan kişilerin hastalığı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Uncu, cerrahların, diş hekimlerinin, garsonların, güvenlik görevlilerinin, öğretmenlerin, otobüs şoförlerinin, bankacıların, telefon operatörlerinin risk grubunda olduğuna dikkat çekti.
En iyi spor yüzme
Yüzme, bisiklet, yürüyüş, kayak ve dans gibi spor aktivitelerinin varis hastalığına iyi geldiğini belirten Prof. Dr. Uncu, bu hastalığı olanların tenis ve ağırlık kaldırma gibi sporlardan uzak durması gerektiğini söyledi. Güneş, sıcak kum, sauna, hamam ve kaplıcaların da varis hastalarına iyi gelmediğini hatırlatan Prof. Dr. Uncu, hastaların ayrıca yüksek topuklu ayakkabıları ve tayt gibi sıkan giysileri tercih edilmemelerini de önerdi.
Varis tedavisini ihmal etmeyin!
Varisin tedavi edilmediği zaman ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Uncu şunları söyledi: “Burada en korkulacak şeylerden biri, bileklerde kapanmayan yaralar açılmasıdır. Türkiye’de varisin bir sonucu olarak ayak bileklerinde yara açılan yaklaşık 150 bin hasta olduğu bilinmelidir. İkinci tehlikeli sonuç ise, varisli damarın içinde pıhtı oluşumudur. Bu pıhtılar genellikle uzun süren uçak veya otobüs yolculuğu sonrasında meydana gelirler. Tromboflebit’te pıhtıların ortalama yüzde 20’si derin sisteme, oradan da akciğere gidip ölüme sebep olabilirler. Dünyada ve ülkemizde akciğere giden pıhtı (emboli) sebebi ile ölüm oranları, meme kanserinin sebep olduğu ölüm oranlardan 5 kat daha fazladır. Varislerin üçüncü muhtemel ciddi sonucu ise, küçük bir çarpmayla varisli damarın dışarı doğru kanamasıdır.”
Tedavi damar cerrahı tarafından yapılmalı
Variste kullanılan tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Uncu, şunları söyledi: “Her şeyden önemlisi tedavinin bir damar cerrahı tarafından yapılmasıdır. Çok farklı tedavi yöntemleri olmakla birlikte her yöntem, her hastaya uygun olmamaktadır. Varisin evresine göre farklı tedavi yöntemleri kullanılmakta, buna hasta ve damar cerrahı birlikte karar vermelidir. Tedavi seçenekleri arasında çorap ve bandajlar, ilaçlar, Köpük skleroterapi tedavisi, cerrahi, lazer, radyo-frekans, buhar ve endoskopi yöntemler yer almaktadır.”
(SEMA AKBAŞ / TRTTURK COM)